Anasayfa » Haberler
TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ MARMARA ŞUBESİ İLE İZNİK’TE ZAMANDA YOLCULUK: DOĞANIN, TARİHİN VE NEŞENİN BULUŞTUĞU BİR GÜN
TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ MARMARA ŞUBESİ İLE İZNİK’TE ZAMANDA YOLCULUK: DOĞANIN, TARİHİN VE NEŞENİN BULUŞTUĞU BİR GÜN
Ekoturizm, yalnızca doğayı gezmek değil; onu anlamak, kültürle harmanlamak ve yolculuğun her anını yeni bir keşfe dönüştürmek demektir. Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi’nin ekoturizm grubu da tam olarak bu bakış açısıyla 29 Kasım 2025 Cumartesi sabahı yeniden yollara düştü. Bu seferki hedef, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, çinileriyle dünyaca ünlü, doğasıyla huzur veren Bursa’nın incisi İznik’ti.
Sabahın İlk Işığıyla Başlayan Yolculuk
Gezimiz, güne taze bir heyecanla başlayan iki duraklı hareket noktasıyla başladı. Fatih Ormanı Kampüsü’nden 07.00’de, ardından Kadıköy’deki TOD Marmara Şubesi önünden 07.30’da hep birlikte aracımıza yerleştik. Sabah mahmurluğunu kısa sürede üzerimizden atan sohbetler, kahkahalar ve “yol nasıl geçti anlamadık” dedirten enerjimizin yanında bir de Yalova yakınlarında keyifli bir kahvaltı molası verdik. Taptaze simitler, çay kokusu ve doğanın o erken saatlerdeki sessizliği eşliğinde güne tam anlamıyla hazır hâle geldik.
Saat 10.00 gibi İznik’e ulaştığımızda bizi, gün boyunca bize eşlik edecek olan rehberimiz Selvi Hanım karşıladı. İçten karşılamasıyla grubu hemen ısıtan Selvi Hanım, kısa bir tanışmanın ardından İznik’in tarih boyunca nasıl bir kültür mozaiğine ev sahipliği yaptığını özetleyerek bizleri günün ruhuna hazırladı.
İznik: Doğanın, Kültürün ve Tarihin Katman Katman Biriktiği Şehir
İznik, yalnızca bir ilçe değil; Roma’dan Bizans’a, Selçuklu’dan Osmanlı’ya kadar birçok uygarlığın izlerini taşımaya devam eden yaşayan bir açık hava müzesi. Bu nedenle gezi programımız adeta bir zaman tünelinde yolculuk gibiydi.
Günün ilk ziyaretlerinden biri İznik Arkeoloji Müzesi oldu. Müze bahçesinde dolaşırken tarihin toprak altından çıkıp taşlara, mezar stellerine, sütunlara dönüşen hikâyelerine tanıklık ettik. Ardından su altı bazilikası olarak bilinen Antik Bazilika’nın kıyısına giderek rehberimizin anlattığı batık hikâyeleri dinledik. Gölde saklı bir tarihin kıyısında olmak, ziyaretçiler için oldukça etkileyiciydi.
Ayasofya, 2. Murat Hamamı ve İstanbul Kapı derken İznik’in her köşesi bize başka bir çağın kapısını araladı. Tüm bu duraklarda rehberimizin akıcı anlatımı, gezinin sıradan bir turdan çok daha fazlası olmasını sağladı; her yapı kendi iç sesini sanki bize fısıldıyordu.
Çini Fırınlarında El Emeğinin Büyüsünü Görmek
İznik’in simgesi hâline gelen çiniler elbette gezinin en özel duraklarından biriydi. Bir çini atölyesine konuk olduğumuzda, kilin ustanın ellerinde nasıl şekillendiğini görmek çoğumuzu büyüledi. Sanatçının hem teknik detayları hem de bu işin ruhunu anlatışı, keyifli bir sohbet ortamı oluşturdu. Fırınların sıcaklığı, toprak kokusu ve ustalığın inceliği, gezinin unutulmaz anları arasına girdi.
Lezzet Durakları ve Yöresel Tadımlarla Yenilenmek
Tarih ve kültürün yanında İznik’in yöresel tatları da günü güzelleştiren detaylardandı. Katılımcılar, İznik mutfağının öne çıkan lezzetlerini deneme fırsatı buldu; ardından evlerine, sevdiklerine götürmek için yöresel ürünlerden alışveriş yaptı. Hem damaklara hem de çantalara dolu dolu bir İznik deneyimi yaşandı.
Dönüş Yolunda Bitmeyen Enerji ve Neşeli Anlar
Akşamüstü saat 18.00’e doğru İstanbul’a dönüş için aracımıza yerleştik. Normalde yorucu olması beklenen uzun bir günün ardından, araç içindeki enerjimiz hiç düşmedi. Müzikler, spontan oyunlar, kahkahalar ve günün en sevilen anlarının yeniden konuşulduğu sohbetlerle yolculuğumuz adeta ikinci bir mini etkinliğe dönüştü. Herkesin yüzünde memnuniyet, içlerinde güzel bir yorgunluk vardı.
Birlikte Olmanın, Öğrenmenin ve Keşfetmenin Gücü
Bu gezi, sadece tarihi ve doğal güzellikleri görmekten ibaret değildi; aynı zamanda birlikte vakit geçirmenin, öğrenmenin ve yeni yerler keşfetmenin verdiği mutluluğu yeniden hatırlatan bir deneyimdi. Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi Ekoturizm Grubu olarak bu keyifli günün oluşmasında emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyoruz.
Bir sonraki keşifte yeniden buluşmak dileğiyle…










