Anasayfa » Haberler
İKİZKÖY KÖYLÜLERİ YALNIZ DEĞİLDİR
İKİZKÖY KÖYLÜLERİ YALNIZ DEĞİLDİR
İKİZKÖY HALKI VE AKBELEN ORMANI; ZEYTİNLİKLERİ BÜTÜN TÜRKİYEDİR
Bilindiği üzere; 1 Mart 2022 tarihinde Maden Yönetmeliği’ne eklenen bir madde ile Türkiye’nin Zeytinliklerinde “ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere ” kömür madenciliği faaliyeti yürütülmesinin ve bu faaliyetlere ilişkin tesisler inşa edilmesinin önü açılmış ve bu alanların madencilik faaliyetleri için yok edilmek istendiği görülmüştü.
Açıkça; Anayasaya ve mevcut Yasaya(3573 sayılı Yasa) aykırı olan bu düzenlemenin kimler için çıkarıldığı çok geçmeden açığa çıktı. Çünkü söz konusu Zeytinliklerin madenciliğe açılmasına olanak sağlayan yönetmelik değişikliği ilk olarak Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen ormanı yanındaki zeytinlik alanda Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki “YK Enerji” tarafından Yeniköy-Kemerköy Termik Santralı’na kömür temini için köylülerin karşı çıkması ve direnmesine rağmen zorla uygulanmaya başladı. Yeniköy-Kemerköy şirketinin, muhtar aracılığıyla zeytin sahiplerine ulaşıp, “Üç gün içinde bu zeytinleri kaldırın” tehdidinden sonra İkizköylüler, zeytinliklerin korunması için Milas Kaymakamlığı’na dilekçe vermiş ve doğa nöbetine başlamıştı. Şirkete bağlı ekipler, 31 Mart sabah saatlerinde bölgeye gelerek yaklaşık 30 zeytin ağacını köklemiş, Köylülerin haber alıp, kesim yapılan bölgeye gelmeleri üzerine şirket çalışanları kesimi bırakarak, bölgeden ayrılmış, Zeytin ağaçlarının sökülmesine tepki gösteren TİP ve EMEP İl Başkanları gözaltına alınmıştı. Milas Akbelen Ormanları’nda, maden şirketine karşı aylardır ormanda Doğa nöbeti tutan yöre halkı, sabah yapılan kesimin ardından nöbet sayısını artırma kararı alarak dayanışma çağrısı yapmıştır.
Buradan da açıkça anlaşılıyor ki bu yönetmelik değişikliği, doğrudan doğruya YK Enerji için ve İkizköy’lü lerinin zeytinliklerinin taşınması, sökülmesi ve maden ocağı haline getirilmesi için çıkarılmıştır.
Muğla’nın Milas ve Yatağan ilçelerinde yaşayanlar, 40 yıldır Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan termik santrallerinin ve kömür madenlerinin yıkıcı etkileri altında yaşamaktadırlar. Milas İkizköy yöre halkı, 15 kilometre boyunca kesintisiz uzanan kömür madeninin en son İkizköy’e dayanması ile Yeniköy-İkizköy Linyit Sahası’nın hemen dibinde; Yeniköy Termik Santrali’ne 7 kilometre mesafede yıllardır hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Şimdi de yöre halkının elinde kalan son doğal alanı, Akbelen Ormanını, zeytin ağaçlarını, çalıları, kuşları, kekik ve mantarları ile toptan yok etmeye çalışıyorlar.
Kimse Yöre Halkına Sormuyor
2014 yılında özelleştirilen ve çoktan ömrünü tamamlayan yöredeki termik santrallerin ve kömür madenlerinin ömrü, şimdi, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) bile yapılmadan ve yöre halkına sorulmadan 25 yıl daha uzatılmak isteniyor.
Son 3 yıldır, kömür madenini genişletmek üzere yöre halkının elinden alınmak istenen Akbelen Ormanları ile son kalan zeytinlikleri, tarım alanları, köyleri için mücadele eden yöre insanı, Buralar da kömüre kurban edilirse evsiz, topraksız, işsiz kalmaya mahkûm olacak ve binlerce Muğla köylüsü gibi köylerini bırakıp kente göçmek zorunda kalacaklardır.
HEP BİRLİKTE HAYKIRIYORUZ, ACİLEN VE GEÇ OLMADAN YÖRE HALKININ AŞAĞIDAKİ TALEPLERİ DİKKATE ALINMALIDIR.
- Madenin tozunu köyümüzden uzak tutan, bize oksijen,su, gıda sağlayan, başta koruma altındaki kuşlar olmak üzere pek çok hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapan, yaşlı ve doğal bir kızılçam ormanı olan 740 dönümlük Akbelen Ormanının kesiminin hemen durdurulmasını;
- Akbelen Ormanı alanında maden işletme izni veren, 18.11.2020 tarihli Tarım ve Orman Bakanı imzalı olur kararının iptal edilmesini;
- Akbelen Ormanı'nı da içine alan 86541 no’lu ruhsat alanı içindeki maden sahası genişletme projesinin mevzuat gereği, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerin kapasite artırımı projesi, bölgedeki diğer kömür ocakları ve Yatağan Termik Santrali, diğer madencilik ve endüstriyel tarım gibi faaliyetler ile birlikte toplam (kümülatif) etkilerini ele alacak şekilde Bütünleşik Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi tutulmasını;
Santral ve madenlerin ömürlerinin uzatılması planlarının
Halka sorulmasını talep ediyor ve
Geleceğimize, bilimin ışığında, hep birlikte karar vermek istiyoruz.
Biliyoruz ki, eğer gerçekten bilimsel yöntemlerle çevresel etki değerlendirilmesi yapılırsa, kömür santrallerinin ve madenlerin 25 yıl daha çalıştırılmasına izin verilmesi mümkün değildir. Artık tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de kömüre dayalı; doğaya, insana, topluma ve ekonomiye zararlı bu elektrik üretim biçimine mahkûm değiliz.
Artık; doğamızı, yaşam alanlarımızı kömüre feda etmek ve ömrümüzden bir 25 yıl daha vermek istemiyoruz.
Yöre Halkının Yukarıda ki taleplerini bizlerde sonuna kadar savunuyor ve Mücadelelerinde yalnız olmadıklarını haykırıyoruz.
Kömür için İkizköy’ü de, Türkiye’yi de yakmayın.
Akbelen Ormanının kömür madeni için Yöre Halkının elinden alınmasına izin vermeyelim!
Çünkü; Akbelen biziz,
Çünkü; Akbelen bütün Ülkedir….
TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ MARMARA ŞUBESİ